İdeolojik Tarih Yazımı - Ideological History Writing
Abstract views: 248 / PDF downloads: 298Keywords:
Tarih, tarih yazımı, tarihçi, bilim, olgu, olayAbstract
“History” is a string of facts that exceeds the order of events by time. It is a branch of science that attempts to explain the existence of humanity with its ability to interpret what has happened, and develops various definitions and intellectual sets to ensure this. Thus, it plays a very active role in linking recent evaluations to the root. In this context, the issue of how history should be handled or analyzed has been a constant topic of discussion. In order to give integrity to approaches in the field of ideas, the claim and degree of dominance of the purpose, narrative content or form in historiography are important. The roles and values that the subjects and objects of historical events will assume in the transfer of the storyteller should be treated with precision in terms of relativism. However, the claim of science is isolated from all kinds of subjective feelings and thoughts in historiography and requires the recording of truth. However, this neutrality could not be fully realized until “now” for human reasons.
ÖZET.
“Tarih” olayların zamana göre sıralanışını aşan bir olgular dizgesidir. Yaşananları yorumlama yeteneğiyle insanoğlunun varoluşunun izahına yeltenen, bunu sağlamak için türlü tanımlamalar ve düşünsel setler geliştiren bir bilim dalıdır. Böylece gelinen son değerlendirmeleri kökle bağlantılayabilmede oldukça etkin bir rol üstlenir. Bu bağlamda; tarihin nasıl ele alınacağı ya da nasıl analiz edilmesi gerektiği hususu sürekli bir tartışma konusu olmuştur. Fikir alanındaki yaklaşımlara bütünlük kazandırmak üzere tarih yazımındaki amacın, anlatı içeriğine ya da biçimine hâkimiyeti iddiası ve derecesi önem arz etmektedir. Tarihi olayların öznelerinin ve nesnelerinin, tarih anlatıcısının aktarımında bürüneceği roller ve değerler görecelilik bakımından hassasiyetle ele alınmalıdır. Ne var ki; bilimsellik iddiası tarih yazımında her türlü öznel duygu ve düşünceden yalıtılarak hakikatin kaydedilmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak; bu tarafsızlık beşeri nedenlerden ötürü “şimdi”ye kadar tam anlamıyla gerçekleştirilememiştir.