Nişantaşı’nda Oedipus. Orhan Pamuk’un Pencereden Bakmak Öyküsüne Psikanalitik Bir Bakış
Abstract
Orhan Pamuk’un Öteki Renkler kitabında yayımlanan Pencereden Bakmak hikâyesinin konusu, anlatıcısının çocukken yaşadığı bir travmadır. Bir gün okuldan erken dönen Ali, evinde babasının Paris’e giderek ailesini terk etmesine tanık olur. Bu olayın ardından Ali’nin önce muvaffakiyetle faydalandığı tüm simgeselleştirme, dünyaya anlam verme çabaları başarısız olarak sonuçlanmaya başlar ve sonunda Ali, dayanılmaz gerçeklikle yüz yüze gelir. Bu şekilde Orhan Pamuk’un öyküsü, bir yandan modernist edebiyatın başlıca sorunsalı olan öznenin bütünlüğünü kaybetmesi ve ardından gelen kendini araması, kişiliğinin bütün parçalarını yeniden birleştirme çabalarını anlatırken,
öte yandan Sigmund Freud tarafından yaratılarak Jacques Lacan’ın geliştirdiği psikanaliz kuramının üzerinde durduğu sorunları da muhteva eder. Bildirimde Pencereden Bakmak öyküsünü psikanalitik yaklaşımla okumaya kalkışarak öykünün, Ali’nin babasının kayboluşu için kendini suçlamasının ve babası gittikten sonra annesine yaklaşmasının mümkün kıldığı Oedipus karmaşası bağlamındaki yorumunu göstermeye ve Orhan Pamuk’un bu klasik mitolojik ve psikanalitik örgeyi nasıl işlediğini incelemeye çalışacağım. Bu çalışmadaki amacım, edebiyat ile insan psikolojisi arasındaki sıkı bağlantıları araştırarak, Orhan Pamuk’un eserlerini yeni boyutlarda okumayı teklif etmektir.

